EMEP Milletvekili İskender Bayhan: 34 kişinin farklı cezaevlerine gönderilmesinin gerekçesi nedir?
EMEP Milletvekili İskender Bayhan, tutuklu bulunan 34 kişinin avukatları bilgilendirilmeden farklı illerdeki cezaevlerine sevk edilmesine ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un soru önergesi verdi.

Fotoğraf: EMEP
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklanan 34 kişinin, avukatları bilgilendirilmeden farklı illerdeki cezaevlerine sevk edilmesi ve bu kişilere yönelik ağır tecrit koşulları nedeniyle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Bayhan, 21 Ocak 2025’te gözaltına alınan 41 kişiden 34’ünün, 24 Ocak’ta tutuklanarak Marmara Kapalı Cezaevi’ne gönderildiğini hatırlatarak, bu kişilerin 8 Mart’ta herhangi bir sevk talebinde bulunmamış olmalarına rağmen yedi farklı cezaevine sürgün edildiğini belirtti. Bu süreçte 12 tutuklunun, ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerine özgü koşulların uygulandığı yüksek güvenlikli cezaevlerine (YGC) gönderildiğine dikkat çekti.
“Ağır hasta tutuklular açlık grevinde”
Bayhan, YGC tipi cezaevlerinde tutulanların havalandırma, kitap okuma, spor yapma gibi temel insani haklardan mahrum bırakıldığını ve sistematik bir izolasyona maruz kaldıklarını vurguladı. Aile ve avukat görüşmelerine keyfi kısıtlamalar getirildiğini, bazı tutukluların gardiyanların tehdit ve tacizlerine uğradığını ifade etti. Bu nedenle 24 Mart’ta açlık grevine başlayan tutuklular arasında ağır hastaların da bulunduğuna işaret etti.
“Okan Danacı’ya psikolojik baskı iddiaları araştırılıyor mu?”
Bayhan’ın önergesinde SGDF Eş Genel Başkanı Okan Danacı’nın, tek kişilik hücrede sistematik bir şekilde psikolojik baskıya uğradığı, hücresine günde 25-30 kez kapı vurularak yıldırılmaya çalışıldığı ve ailesiyle görüşmelerine kısıtlama getirildiği iddiaları da yer aldı.
“Cezaevi koşulları adil yargılamayı engelliyor”
Sevklerin, tutukluların savunma haklarını kısıtlayacak biçimde gerçekleştiğini belirten Bayhan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un tutukluların mümkün olduğunca yakın cezaevlerine yerleştirilmesini öngören maddesine rağmen gerçekleştirilen bu uygulamaların hukuki dayanağını sordu. Ayrıca müdafiliği İstanbul’daki avukatlar tarafından üstlenilen tutukluların farklı illere gönderilmesinin adil yargılanma hakkını zedelediğine dikkat çekti.
“Çıplak arama, ayakta sayım, ilaç engeli”
Bayhan, bazı cezaevlerinde tutuklulara çıplak arama dayatıldığı, zorla aramaya maruz bırakıldıkları ve ayakta sayım uygulandığı yönündeki iddiaların araştırılıp araştırılmadığını sordu. Ayrıca, Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne gönderilen ve kronik akciğer hastalığı bulunan Uğur Ok’un ilaçlarının geciktirilmesi nedeniyle sağlık durumunun kötüleştiği bilgisini paylaşarak, bu konuda bir adım atılıp atılmadığını sordu.
“Açlık grevinde olanlara sağlık hizmeti veriliyor mu?”
Bayhan, açlık grevindeki tutukluların sağlık durumlarının izlenip izlenmediğini, grev sürecinde gerekli sıvı ve hijyen malzemelerine erişimlerinin sağlanıp sağlanmadığını ve bu kişilere yönelik herhangi bir baskı ya da disiplin cezası uygulanıp uygulanmadığını da Bakan Tunç’a yönelttiği sorular arasında yer verdi.
Toplam 15 maddeden oluşan önergeyle Bayhan, Adalet Bakanlığı’nın söz konusu sevkleri iptal ederek tutukluların yeniden yargı çevrelerine uygun cezaevlerine gönderilmesi yönünde bir düzenleme yapmayı planlayıp planlamadığını da gündeme taşıdı.
Adalet Bakanı Tunç’a 15 kritik soru
Bayhan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un şu 15 soruya yanıt vermesini talep etti:
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında tutuklanan 34 kişinin, sevk talebi olmamasına rağmen 8 Mart 2025’te Türkiye’nin farklı illerindeki cezaevlerine, avukatlarına bilgi verilmeden gönderilmesinin gerekçesi nedir?
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 53. maddesinde belirtilen “tutuklu ve hükümlülerin mümkün olduğunca yakın ceza infaz kurumlarına yerleştirileceği” ilkesine aykırı biçimde gerçekleştirilen bu sevk işlemleri hangi hukuki gerekçeye dayandırılmaktadır?
- Fiziki uzaklık ve cezaevi koşulları göz önüne alındığında, bu sevklerin tutukluların adil yargılanma hakkını ihlal ettiği yönünde Bakanlığınızca yapılmış bir değerlendirme var mıdır?
- Müdafiliği İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlarca yürütülen tutukluların, İstanbul dışına sevk edilmesi savunma haklarını kısıtlamıyor mu? Bu durumun adil yargılanma hakkına etkisi değerlendirilmiş midir?
- Yalnızca hükümlülere özgü koşullarıyla bilinen YGC tipi cezaevlerine, henüz haklarında iddianame dahi hazırlanmamış tutukluların gönderilmesi yasal mıdır? Bu konuda Bakanlığınızın bir iç denetimi olmuş mudur?
“İddialar hakkında inceleme başlatılmış mıdır?”
- Çorlu Karatepe ve Sincan 1 ve 2 No’lu YGC Cezaevleri’nde tutulan tutukluların, tek kişilik ve havalandırmasız odalarda tutulmaları, sadece 1,5–2 saat havalandırmaya çıkarılmaları, insan haklarına uygun mudur? Bu iddialar hakkında inceleme başlatılmış mıdır?
- Sevk sürecinde bazı cezaevlerinde tutuklulara yönelik çıplak arama, zorla arama ve ayakta sayım uygulandığı iddiaları doğru mudur? Bu konuda soruşturma açılmış mıdır?
- Bakanlığınız, bu sevklerin iptali ve tutukluların yargı çevrelerine uygun cezaevlerine geri gönderilmesi yönünde bir planlama yapmakta mıdır?
- Okan Danacı’nın tek kişilik hücrede gardiyanlar tarafından tacize uğradığı, kapısına günde 25-30 kez vurularak yıldırıldığı ve ailesiyle görüşmelerinin sınırlandırıldığı iddiaları hakkında bir inceleme ya da soruşturma başlatılmış mıdır?
- 24 Mart 2025 tarihinde açlık grevine başlayan tutukluların sağlık durumu hakkında Bakanlığınızın elinde güncel bir sağlık raporu veya izleme verisi bulunmakta mıdır? Ağır hastalar için herhangi bir tıbbi müdahale ya da cezaevi koşullarının iyileştirilmesi planlanmakta mıdır?
- Kronik akciğer rahatsızlığı bulunan Uğur Ok’un, Sincan 1 No’lu YGC’ye sürgün edilmesinin ardından ilaçlarının zamanında verilmemesi nedeniyle sağlık durumunun kötüleştiği bilgisi doğru mudur? Bu konuda bir iyileştirme planı var mıdır?
- Açlık grevindeki tutukluların sağlık durumu düzenli olarak izlenmekte midir? Günlük sağlık kontrolleri yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa bu kontroller kimler tarafından gerçekleştirilmektedir?
- Açlık grevlerini yerinde izlemek ve değerlendirmek amacıyla İnsan Hakları Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve milletvekillerinden oluşan heyetlerin cezaevlerine erişimine izin verilecek midir?
- Açlık grevindeki tutukluların sıvı alımını sürdürebilmesi için şeker, tuz, limon gibi temel desteklerin sağlanmasına izin verilmekte midir? Bu kişilerin temiz suya, hijyen malzemelerine ve dinlenme alanlarına erişimi var mıdır?
- Açlık grevi yapan tutuklulara karşı herhangi bir baskı, disiplin cezası, hücre cezası veya tehdit uygulandığı yönünde Bakanlığınıza ulaşan bilgi ya da şikâyet var mıdır? Bu iddialar hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
(Evrensel)
Evrensel'i Takip Et